UZUN SÜRE AŞKI SOKAK LAMBASI SANMA
bir rastlantı, öylesine,
bulut yere düşmüş, kedi kaldırıp öpmüş gibi
yol, karmaşık biraz, bir sokağa ve ana caddeye açılıyor
insanlar bazen akın akın, bazen yalnız geçiyor oradan
film seti kuruluyor başka bir gün
oyuncular çaycıya gelmiş, bu sahne filmde yok
uzun, uzun gözümü bir noktaya dikmiş
uzun ve daha uzun noktada kaybolmuş gibi
bakıyorum, sadece bir vücut dönmesi
araya aylar, araya aylar giriyor
tekrar geçiyorum o yoldan tekrar ve tekrar
cep telefonu özellikle internet güzel icat
kalp bir yakınlaşıyor favori ile bir uzaklaşıyor
kalp bacağı kırık sandalye gibi
yerini durmaksızın yadırgıyor
böyle zamanlarda annemin cenazesini düşünürüm
aşık olduğumda söğüt ağacına sarılırım
anneme mezar tahtası yapılan söğüt
ne aziz, ne soylu, ne devingen bir ağaç
bulutların altında, saklambaç oynayan güzellik
böyle zamanlarda bir mezar bulurum
konuşmak için, uzun ve kısa
içimde bir sarsıntı, artık yarıldı ay
ben mezar taşına aşkımı anlatırım
çok mevsim geçti, kışta iyice üşüdüm
soğuğu da severim üstelik, nefes buz tutana kadar
yazı biraz az, terlemek korkunç
ilkbahar, sonbahar müptelasıyım
başlangıçların ve hüzünlerin
geçiyorum bir kez daha aynı yerden
bir an takılıp kalmışım bir göz hizasına
durun burası çok tuhaf fırlatın beni uzaya
aşık olacağıma astronot olayım daha iyi
hanın taşları ayağıma takılıyor
tökezlediğimde düşmüyorum daha çok
kalbim karıştığında düşüyorum
tarihi çok geniş Namık Kemal’e gidiyor
aşırı geniş Ahmet Mithat Efendi’ye de uğruyor
vatanı severim, aziz ve güzel gelir
insanları daha çok severim
bana sorunlu ama güzel bir şey gibi görünür
bazen durup geçerken
ağlıyorum, ağlamak da aziz gelir bana
mükemmel icat internet
siliyor gözyaşlarımı
birden bir sevinç oluyorum
kalbimde infilak
birden bir kediye dönüşüyorum
içimde mivaylamak
ağaç gölgesi arıyorum
iyidir serinlik
kalp ağrımı koyacak yer arıyorum
iyi oluyor hayal
aşk diyorum bir buçuk saniyede oluyormuş
tam bir buçuk saniye
sürüyor, aylar, mevsimler, saatler boyu
o kadar rüya görüyorum
Edip Cansever bana makale yaz diyor
o kadar çok rüya görüyorum
Robert De Niro düğünüme katılıyor
öyle durmaksızın yağıyor yağmur
öyle yoğun öyle akşam
öyle yorgunum
öyle kedime ıssız
uyansam bir öpücükle
kahkaha sanarak sabahı