8 Ağustos 2024 Perşembe

Şu baş örtüsü nelere kadir!


Bu sıralar Twitter’da hala X demeye alışamadım, en fazla etkileşim alan iki konu var. Biri 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır’ın Paris Olimpiyatları’nda okçulukta çeyrek finale çıkması üzerine; bir kadının yazdığı yorum. Filiz Bağcı isimli bir kullanıcı Elif Berra’nın başarısı üzerine; “çocuk yaşta başı örtülü, ben yaptığına odaklanamıyorum, özgür olmayan bir kız çocuğu” yorumunu yaptı. Bunun üzerine, milyonlarca farklı mesleklerden başı örtülü kadınlar tweeti alıntılayarak cevap verdi.

Sahi bu baş örtüsü; doktor olmaya, avukat olmaya, savcı olmaya, sporcu olmaya, hakim olmaya engel mi? Sahi biri baş örtülü olduğu için, doğru kararı veremez mi, bir başarı elde edemez mi?

Bunlara 28 Şubat süreci boyunca çok denk geldik. Yıllar, yıllar geçti hala bu zihniyetin uzantılarıyla uğraşıyoruz. Çağdaş kadın mini etek giyen başı açık kadın mı?

Baş örtülüler olarak bunlardan çok çekmedik mi? Artık baş örtülü ve başarılı kadınlara toplum hazır değil mi? Başörtülü doktor, başörtülü mühendis, başörtülü sporcu. Bunlar hayal mi olmalı.

Evet baş örtüsü bir simge hem dini anlamda hem de politik anlamda; biri başını kapatıyorsa otomatik olarak onun bazı hassasiyetleri olduğunu var sayıyoruz. Demek ki; dindar, demek ki bazı hassasiyetleri var diyoruz. Peki baş örtülü ama seküler olamaz mı bu kadınlar? Hala anneannelerinden kalma; temizlikçi, hizmetli  gibi mesleklerde mi çalışmalı baş örtülü kadınlar.

Bir diğer konu baş örtülü olup; seküler olamaz mı? İnançlı ama seküler teamülleri olamaz mı? İllaki dindar olmak zorunda mı? Baş örtüsü üzerinden kadına biçilen rol neden hep, bir alana sıkışmak oluyor. Kadın baş örtülü olduğu için neden hem sekülerlerin hem dindarların alanlarında sıkışıp kalmalı. Baş örtülü bir kadın hayatıyla ilgili yaşam şekline neden kendi karar veremiyor da onun üzerinde karar alıcılar var?

Bu konuyla birlikte ikinci çok konuşulan konudan bahsetmek istiyorum. Yine bir Twitter kullanıcı; baş örtülü kadınların Anıtkabir’e gitmesini eleştirmiş, bunun üzerine baş örtülü kadınlar Anıtkabir’e gittikleri fotoğrafları paylaşıyorlar.

Evet baş örtülü kadınlar Kemalist zihniyetten çok çekti. Yıllarca sosyal hayattan ve eğitim hayatından dışlandı. Ağır bedeller ödediler. Bunlar da kadınlara Kemalizm üzerinden yapıldı. Bugün aynı kadınların çocukları Anıtkabir’i ziyaret ediyor, Atatürk’e bağlılıklarını sunuyor. Bu da yarı bir konu olarak incelenmeli elbette. Ama yine aynı yere gelmek istiyorum. Baş örtülü kadına  ne yapması gerektiği birileri tarafından söylenmemeli.

Dindar sakallı bir genç alkol aldığında sorun yok ama baş örtülü bir kadın aldığında dünya alt üst oluyor. Buna bu kadar anlam yüklemeye gerek var mı?

Baş örtüsü üzerinden kadınların hayatları kısıtlanıyor bence. Zaten evde, sokakta kadınlar bir sürü baskıyla karşı karşıya bir de toplumun içine karıştığında baş örtülü olma ayrıcalığı yükleniyor üzerine.

Bence baş örtülü kadınları sekülerler ve dindarlar rahat bırakmalı. İsteyen örtebilir ve örtüye göre istediğini yaşayabilir. Kadına rol biçilmesini ve kadın üzerinden birilerinin tahakküm kurmasını kabul etmiyorum.

Kadınların daha özgür ve kendilerine ait bir hayatı yaşayacakları günlerde buluşmak üzere diyorum.   

SAYIKLAMALAR İKİ

 SAYIKLAMAR İKİ En son ölüm gelir yine de erken deriz diyordu biri. Sahi sonda mı geliyor ölüm, her şey tamam olduğunda mı geliyor. Yakınını...